Ülkemiz bir deprem ülkesi. Her yıl mart ayının ilk haftasında da deprem sırasında neler yapmamız gerektiğini, neleri farklı yaparsak bizler için depremin daha zararsız hale geleceğini sık sık konuşuyoruz. Depremin fiziksel zararları olduğu kadar psikolojik zararları da mevcut. Özellikle de erken çocukluk döneminde olan çocuklar depremi ve oluşturduğu hasarları zihinlerinde tam olarak anlamlandıramıyorlar ve deprem zihinlerinde bir korku öğesi olarak yer alıyor. Peki, çocukları korkutmadan, dünya güvenli bir yerdir algılarına zarar vermeden depremi onlara nasıl anlatabiliriz?
Çocuklara depremden bahsederken depremin yeryüzünün hareketlerinden kaynaklanan bir olay olduğunu açık, net ve anlaşılır bir ifade ile çocukların yaşına uygun şekilde anlatalım. Bu esnada bize sordukları sorulara yine aynı açıklıkta cevap verelim. Ancak deprem ile ilgili yıkılan binalardan, bir yetişkin için bile dayanması zor olan görüntülerden bahsetmeyelim. Çünkü bu yaşlardaki çocukların temel ihtiyacı ebeveynlerinden güvende olduklarını duymaktır. Aksi konuşmalar çocukların dünya güvenilir bir yerdir inancına zarar verir ve çocuğun kaygılanmasına neden olur. Bu sebeple depremden bahsederken sizin ve kendisinin güvende olduğu mesajını onlara sık sık hatırlatmanız oldukça kıymetli.
Çocuklarla konuşurken depremden korkma demek çok işlevsel değildir. Çünkü biz ona ne kadar korkma desek de o duyguyu yaşamasına engel olamayız. Bu sebeple “bu konuştuklarımızdan sonra korkmuş ve kaygılı hissedebilirsin ancak biz senin yanındayız, evimizde güvendeyiz ve seni koruyacağız” demeniz duygularını kabul ettiğinizi ve onu anladığını ona hissettirir. Bazen konuşmanıza rağmen çocukların zihinlerinde soru işaretleri kalabilir ya da hissettiklerini size sözel olarak ifade edemeyebilirler. Bu noktada çocukları oyuna yönlendirebiliriz. Çocukların oyunlarında deprem olduğuna, insanların toplanma alanlarına gittiğine, çadır kurduklarına, sağlık görevlilerinin insanlara yardım ettiğine, deprem çantası hazırladığına şahit olabilirsiniz. Bu oyun sizi endişelendirmesin çünkü çocuk kurduğu oyunla zihinsel olarak süreci anlamlandırmaya çalışıyor. Belki defalarca oynayacağı bu oyun aklınızda daha çok korkmaz mı gibi sorular oluşturabilir. Bunun cevabı net olarak hayırdır. Çünkü oyun çocuğun hayatı deneyimlediği ve duygularını anlamlandırmaya çalıştığı bir alandır ve iyileştiricidir. O yüzden depremle ilgili oyunlar oynamasına izin vermeniz önemlidir. Aynı şekilde siz de onlara oyun teklifiyle gidebilir, kendisini sözel olarak ifade etmekte güçlük yaşayan çocuğunuza kendisini ifade edebilmesi için araçlar sunabilirsiniz. Beraber resim yapabilir, oyun oynayabilir, oyun sırasında sohbet edebilirsiniz.
Çocuklarımızla hissettiğimiz duyguları paylaşmamız önemli. Anne ve babasının da depremden korktuğunu, üzüldüğünü, kaygılandığını gören çocuk hissettiği duyguların normal olduğunu fark eder. Ebeveyn olarak deprem konusunu hafifletmeye çalışıp kendinize fazladan yük almayın. Bu hem sizin için yorucu olur hem de çocuğunuzun size olan güveni ile ilgili şüphe oluşturur. Ailesinin normal dediği bir durum için etrafından abartılı geri bildirimler alan bir çocuğun kafası hangisinin doğru olduğu konusunda karışacaktır. Genelde olduğu gibi çocuklar depremle alakalı da defalarca kez aynı soruları sorup aynı oyunları oynayabilirler. Bu tamamen onların hissettikleri duyguları düzenlemek adına yaptıkları bir eylemdir. Size her soru sorduklarında, oyun isteğiyle geldiklerinde taleplerine sakin bir şekilde olumlu yanıt vermeniz onların süreci rahat atlatmalarına yardımcı olacaktır. Tüm bunlara rağmen bazı çocuklar yaşadıklarını atlatma sürecinde zorluk yaşayabilir. Hissettiği duyguları düzenlemekte güçlük çekebilir, çok kaygılı olabilir ve bazı gerileme davranışları (tırnak yeme, alt ıslatma, gece kabus görme, aşırı öfkeli davranma, dikkatini toplayamama vb.) gösterebilir. Bu durumda çok fazla beklemeden bir uzman desteği almak çocuğunuz ve sizin için önemli bir adım olacaktır.
Kli. Psk. Gonca BAĞLAR YILMAZ