Kendi benlik değerimizi ve kendimize ait düşünce kalıplarımızı çocukluk döneminde oluşturuyoruz. Dışarıdan aldığımız geri bildirimler, sorulan sorular, yorumlar kendimizi sorgulamamıza neden oluyor.
✓ “Neden benim boyum kısa/uzun?
✓ Neden ben gözlük takıyorum?
✓ Neden benim saçlarım uzamıyor?”
Bu sorular erken çocukluk döneminde dünyanın kendisinin bir uzantısı olmadığını fark etmeye başlayan çocuklar için kendine yönelik değil etrafındaki kişilere yönelik oluyor.
✓ Neden Ali gözlük takıyor, görmüyor mu?
✓ O neden yürümüyor?
✓ Ayşe’nin kulağındaki ne?
✓ Onun saçları neden kıvırcık?
Araştırmalar çocukların 1 yaş itibarıyla kendilerine benzemeyen kişileri fark ettiğini gösteriyor. 2 yaşına gelen çocuk farklılıklarla ilgili düşünmeye ve sorular sormaya başlıyor. 3 yaşında insanların birbirinden farklı olduğunu anlayıp önyargılar oluşturmaya, 4 yaşına geldiğinde ise bu farklılıkların nedenlerini merak etmeye başlıyor. 5 yaşında ise çocuk kendi dış görünüşünün ve özelliklerinin diğerleri tarafından nasıl görüldüğünü merak etmeye ve düşünmeye başlıyor. Yani diğerlerine yönelik olan soruların yönünü kendine çevirdiği dönem başlıyor.
Çocuklar okula başladıklarında kendilerinden farklı pek çok kişiyle karşılaşıyorlar. Arkadaşlarından bahsederken onları tanımlamak için sıfatları sık sık kullanıyorlar (sarı saçlı Ali, gözlüklü Ayşe vb.). Aileler çocukların kullandığı bu sıfatları doğru yönlendirdiğinde çocuklar kendilerinden farklı olanların normal olduğu inancını benimsemeye başlıyorlar. Tersi durumda ise çocuk kendisine benzemeyeni kabul etmemeye, onun anormal olduğunu düşünmeye başlıyor.
Çocuklar 3-6 yaş arasında farklılıkları kabul etmeyi ve herkesi kapsayıp kucaklamayı öğrenirler. Aynı zamanda kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeyi bu yaşlarda öğrenir ve farklı taraflarımızın bizi biz yapan etmenler olduğu inancına da bu yaşlarda sahip oluruz.
Çocukların Farklılıklara Bakış Açısını Değiştirmek İçin Ne Yapabiliriz?
➢ Çok sevdiğim bir söz vardır, çocuklar kulaktan değil gözden öğrenirler. Kendi inançlarımızı, tutum ve davranışlarımızı gözden geçirip zihnimizde var olan kalıpları fark ederek işe başlayabiliriz. Farklılıklara ilişkin kullandığımız dili hoşgörülü hale getirebiliriz.
➢ Çocukların kendilerinden farklı olan bireylere saygı duymasını onları kabullenip kucaklamasını sağlayacak temel faktör kendi öz saygılarıdır. Aile içinde sevildiğini ve değerli olduğunu hisseden, fikirlerinin önemsendiğini gören çocuk yüksek öz saygıya sahip olur ve yaşadıklarını sorgulayarak kendi doğrularının peşinden gider, aynı zamanda diğer insanların da varlıklarına, fikirlerine ve duygularına saygı duyar.
➢ Farklı deneyimler, değişik sosyal ortamlar ve kişiler çocukların esnek düşünme becerisine katkıda bulunur ve farklılıkları zihinlerinde normalleştirmelerine yardımcı olur. Beraber yapacağınız müze gezileri, kültür araştırmaları, farklı kültürlere ait oyuncaklar, kitaplar ve filmler farklılıkların normalleştirilmesine yardımcı olur.
➢ Farklılıkları vurguladığımız kadar herkesin özünde bir insan olduğunu, hepimizin benzer duyguları hissettiğini, sevilme ihtiyacı olduğunu, hayalleri ve umutları olduğunu, benzer hatalar yapabileceğini de vurgulamak önemli. Aynı zamanda bizleri tanımlayan şeyin bulunduğumuz kültür ya da dış görünüş olmadığına, insanlara yaklaşım şeklimizin ve tutumumuzun bizi anlatan öğeler olduğuna odaklanmak çocukların farklı bir gözle değerlendirme yapmalarına yardımcı olur.
➢ Özellikle erken çocukluk dönemi soruların en yoğun olduğu dönemdir. Bu sebeple çocuklar bu dönemde kendilerinden farklı görünen bireyler hakkında sorular sorarlar. Onların bu sorularını geçiştirmeden, “öyle sorular sorulmaz, ayıp” demeden, farklılıkların konuşulmaması gereken rahatsız edici konular gibi algılanmasına izin verme den doğru bir şekilde cevaplayalım.
Çocuklar bizlerden daha açık görüşlü, her konuyu konuşmaya açık ve çok daha meraklı bireylerdir. Sorgulamak, sorular sormak, bir konu hakkında derinlemesine bilgiler edinmek onlar için yepyeni bir yolculuk anlamına gelir. Yetişkinler olarak bizler de onların bu ihtiyaçlarını doğru bir rehberlikle gidererek ayrımcılığın karşısında duran, hoşgörülü, esnek düşünebilen, insanları olduğu halleriyle yargılamadan kabul eden, farklılıklardan rahatsız olmak yerine farklılıkları heyecanla karşılayan çocuklar yetiştirmek için çaba harcayalım.
KİTAP ÖNERİLERİ
Kli. Psk. Gonca BAĞLAR YILMAZ